Giriş - Bölüm 1 - Bölüm 2 - Bölüm 3
www.serkantetik.com
BÖLÜM II
KKTC’DE BASIN-YAYIN ETİĞİ
1. KKTC Anayasası’nda yer alan Basın-Yayın İlkeleri
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde önemli yer tutan ve gerek ülkede, gerekse yurtdışında, Kıbrıslı Türklerin yaşadığı sorunların aktarılması için kilometretaşı oluşturan medya sektörünün doğru ve düzgün şekilde işlemesi için kendi içindeki bölümlerde oluşturulan belirli yasa ve etik kurallarına uyulması gerekiyor.
15 Kasım 1983’te kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Anayasası, basın-yayın kuruluşlarının yayın ilkelerini düzenleyen bir takım yasalar içermektedir. Anayasadaki amaç, yayınların belirli kurallar çerçevesinde işlemesini öngörüyor.[1]
KKTC ANAYASASI
İKİNCİ BÖLÜM
Kişinin Hak, Özgürlük ve Ödevleri
Basın Özgürlüğü
Madde 18
(1) Yurtaşlar için basın ve yayın özgürdür, sansür edilemez.
(2) Devlet, basın, yayın ve haber alma özgürlüğünü sağlayacak önlemleri alır.
(3) Basın ve haber alma özgürlüğü, kamu düzenini, ulusal güvenliği veya genel ahlakı korumak, kişilerin şeref, haysiyet ve haklarına tecavüzü, suç işlemeye kışkırtmayı önlemek veya yargı görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak için yasa ile sınırlanabilir.
(4) Yargı görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, yasa ile belirtilecek sınırlar içinde, mahkeme veya yargıç tarafından verilecek kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayın yasağı konamaz.
Gazete ve Dergi Çıkarma Hakkı
Madde 19
(1) Gazete ve dergi çıkarılması, her Türk yurttaşı için önceden izin alma ve mali güvence yatırma koşuluna bağlanamaz.
(2) Gazete, ve dergilerin çıkarılması, yayımı, mali kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili koşullar yasa ile düzenlenir.Yasa, haber, düşünce ve kanaatların serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, mali veya teknik kayıtlar koyamaz.
(3) Gazete ve dergiler, devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin veya bunlara bağlı kurumların araç ve olanaklarından eşitlik ilkesine göre yararlanır.
Kitap ve Broşür Çıkarma Hakkı
Madde 20
(1) Kitap ve broşür yayımı, Türk yurttaşları için izne bağlı tutulamaz, sansür edilemez.
(2) Devlet sınırları içinde yayımlanan kitap ve broşürlerin toplattırılması gazete ve dergideki gibi olur.
Basın Araçlarının Korunması
Madde 21
Yurttaşlara ait basımevi ve eklentileri ve basın araçları, suç aracı oldukları gerekçesiyle de olsa, zorla alınamaz veya elkonulamaz veya işletilmekten alıkonamaz.
Basın Dışı Haberleşme Araçlarından Yararlanma Hakkı
Madde 22
Yurttaşlar ve siyasal partiler, kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı haberleşme ve yayın araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu yararlanmanın koşulları ve usulleri, demokratik ilkelere ve hakkaniyet ölçülerine uygun olarak yasa ile düzenlenir. Yasa, insan haklarına, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan laik devletin, ulusal güvenliğin ve genel ahlakın korunması halleri dışındaki bir nedene dayanarak, halkın bu araçlarla haber almasını, düşünce ve kanaatlara ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşumunu engelleyici kayıtlar koyamaz.
2. Yayın Yüksek Kurulu
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki basın-yayın organları, Yayın Yüksek Kurulu tarafından denetlenmektedir. Basın-yayın kuruluşlarının yayınlarını takip ederek kurallar çerçevesinde yayın yapılıp yapılmadığını inceleyen kurul, yasa ihlali yapan kuruluşlara ceza verme yetkisine sahiptir.[2]
3. KKTC Basını üzerindeki çalışma ve anketler
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki basın-yayın ilkeleri ve bu ilkelere ne derece uyulduğu, yapılan birçok ankette de ortaya konmuş, halk bu konuda aydınlatılmıştır.
Gazeteciler üzerine ilk kapsamlı sosyolojik araştırmayı 1971 yılında yapan John W.C. Johnstone, Edward J. Slawski ve William W. Bowman ülke düzeyinde 1313 gazeteciye anket uygulayarak Amerikan gazetecilerinin mesleki rol algılamalarını, farklı gazetecilik işlevlerine yükledikleri önemi ve bu önem çerçevesinde nasıl bir gazetecilik anlayışına daha yakın durduklarını sorgulamışlardır.
Bu çalışmayı temel alan David Weaver ve Cleveland Wilhoit (1986; 1996; 2005), Amerikan gazetecilik değerlerindeki değişimleri incelemişlerdir. On
yıllık sürelerle yinelenen bu çalışmaların asıl etkisi uluslararası gazetecilik araştırmaları üzerinde olmuştur. Nitekim aynı anketi küçük değişikliklerle çeşitli ülkelerde uygulayan araştırmacılar, karşılaştırmalı değerlendirmelere temel oluşturacak bir bilgi tabanının oluşmasını sağlamışlardır.[3] (Coman, 2004;
Henningham, 1996; Herscovitz, 2004; Mwesige, 2004; Weaver, 1998; Wu, Weaver ve Johnson, 1996; Zhu vd., 1997)
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de benzer bir amaçla 144 gazeteciye anket uygulanmıştır.[4]
Sözkonusu çalışmada şu iki soruya yanıt aranmıştır:
1. Kıbrıslı Türk gazeteciler hangi mesleki rolleri daha önemli görmektedirler ve bu rol algılamaları Avrupalı ve Amerikalı gazetecilerle karşılaştırıldığında ortaya ne gibi farklar çıkmaktadır?
2. Kıbrıslı Türk gazeteciler hangi etik değerleri daha önemli görmektedirler? Etik değerlerin paylaşımı açısından Avrupalı ve Amerikalı gazetecilerle ortak yönleri var mıdır?
Çalışmaya temel oluşturan anket 2005 Nisan ayında uygulanmıştır. Bu çalışma aynı zamanda Kıbrıslı Türk gazeteciler üzerinde uygulanan ilk anket olma özelliğini de taşımaktadır.
Üç bölümden oluşan çalışmada, Kıbrıs Türk medyasının mevcut yapısı hakkında kısa bir bilgi verilmekte; araştırma sonuçları karşılaştırmalı olarak ele alınmakta ve genel bir değerlendirme yapılmaktadır.
3.1. Ankete katılan gazetecilerin demografik özellikleri
8 gazete (Afrika, Güneş, Halkın Sesi, Kıbrıs, Kıbrıslı, Ortam, Volkan, Yenidüzen), 5 televizyon (BRT, ART, Akdeniz TV, Kıbrıs TV, Kanal T, Genç TV) ve iki radyo (Sim FM, Radyo Mayıs) kuruluşu ile bir haber ajansında (TAK) çalışan tüm gazetecilere uygulanan ankete yanıt verenlerin 53’ünü kadın, 91’ini erkek kesim oluşturuyordu.
Bu örneklemin toplam gazeteci sayısını doğru biçimde temsil ettiği varsayılırsa, kadın gazetecilerin oranının yüzde 37 olduğu söylenebilir. Kıbrıslı Türk gazeteciler yaşları itibariyle değerlendirildiğinde, büyük çoğunluğun 30 yaş altı gençlerden
oluştuğu görülüyor. Ankete katılanların yüzde 32’si 18-25 yaş diliminde; yüzde 24’ü 26-30 yaş diliminde; yüzde 13’ü 31-35 yaş diliminde; yüzde 10’u 36-40 yaş diliminde; yüzde 22’si de 41 ve üstü yaş diliminde bulunuyor.
Ankette, Kıbrıslı Türk gazetecilerin eğitim düzeylerinin de oldukça yüksek bir meslek grubunu oluşturduğu gözlemleniyor. Ankete katılanların yüzde 24’ünün ortaokul ve lise mezunu iken, yüzde 63’ünün üniversite, yüzde 13’ünün de lisansüstü mezunu olduğu ortaya kondu.
3.2. Kuzey Kıbrıs’ta gazeteciliğin önemli işlevleri
Gazetecilere bazı gazetecilik işlevlerinin onlar açısından ne kadar önemli olduğunun sorulduğu ankette en önemli görülen işlevin, “haberi en hızlı biçimde aktarma” işlevi olduğu görülmektedir. Gazetecilerin yüzde 89’u bu işlevin çok önemli olduğunu düşünürken bu durum, Kıbrıslı Türk gazetecilerin kendilerine büyük ölçüde “postacı” rolü biçtiklerini göstermektedir. Bu rol ise daha çok ajans haberciliği yapanlar tarafından benimsenmektedir. İkinci sırada “yorumlayıcı gazetecilik” rolünü
benimseyenler gelmektedir. Gazetecilerin yüzde 49’u “karmaşık sorunları analiz etme ve yorumlama”nın; yine yüzde 49’u “hükümet açıklamalarının doğruluğunu araştırma”nın çok önemli olduğunu düşünmektedirler.
3.3. Tartışmalı habercilik yöntemlerine bakış
Ankette, diğer ülkelerdeki anketlerde de sorulan benzer bir soruyla Kıbrıslı Türk gazetecilerin bazı tartışmalı habercilik yöntemlerini onaylayıp onaylamadıkları da sorulmuştur
veriler, Kıbrıslı Türk gazetecilerin tartışmalı habercilik yöntemlerine göreceli olarak daha kuşkulu baktıklarını göstermektedir. Her şeyden önce, yöntemlerden hiçbirisi yüzde 50’nin üzerinde onay almamıştır. İkincisi, “gizli belgelerin izinsiz kullanılması”, “isteksiz haber kaynağını yıldırma” ve “bilgi toplamak amacıyla bir firmada işe girme” gibi habercilik yöntemleri bağlamında Kıbrıslı Türk gazeteciler
batıdaki meslektaşlarından ayrılmaktadır. Ancak burada bir not düşüp, bu kuşkulu habercilik yöntemlerinin daha çok araştırmacı gazetecilik geleneğiyle ilişkili olduğunu, Kuzey Kıbrıs’ta da bu geleneğin pek yaygın bir gazetecilik pratiği olmadığını belirtmek gerekir. Oysa araştırmacı gazeteciliğin yaygın olduğu ABD ve
İngiltere’de bu yöntemlerin doğrudan araştırmacı gazetecilikle ilişkili olanlarının onaylandığı görülmektedir.
3.4. Gazetecilik değerleri
Ankette gazetecilere, gazetecilik misyonuyla ve pratiğiyle ilişkilendirilebilecek bir dizi değer yargısının ne kadar önemli olduğu da sorulmuştur. Elde edilen veriler, özellikle gazeteciliğin misyonuyla doğrudan ilişkilendirilen doğruluk (%90), dürüstlük (%90), sorumluluk (%87), güvenilirlik (%85), nesnellik (%85) ve bağımsızlık (%72) gibi değerlerin daha yüksek oranda önemsendiğini göstermektedir. Öte yandan,
gazetecilik pratiğiyle ilişkilendirilebilecek adalet (%73), tarafsızlık (%72), yaratıcılık (%63), cesaret (%61), yetenek (%55) ve empati (%41) gibi değerler daha az oranda önemsenmektedir. Doğrudan piyasa koşullarını çağrıştıran rekabeti çok önemli görenlerin oranı sadece yüzde 31’dir. Bir ölçüde gazeteciliğin
doğasıyla çelişen itaat ise en az önemsenen (%25) değer olarak görünmektedir.
3.5. Anket değerlendirmesi
Anketten çıkan sonuçları değerlendirecek olursak, son yıllarda Kuzey Kıbrıs’taki üniversitelerde açılan iletişim fakültelerinden mezun olanların sektörün yetişmiş eleman ihtiyacını karşıladığını rahatça görebiliyoruz. İletişim eğitimi almış genç gazetecilerle birlikte gazetecilik anlayışında da değişiklikler başlamış, Medyanın mevcut sahiplik yapısına ve çoğu yayın kuruluşunun siyasal partilerle doğrudan ve dolaylı bağlarına karşın, bağımsız ve nesnel gazetecilik değerleri yaygın biçimde paylaşılmaya başlamıştır
Anket sonuçlarına göre, gazeteciler, etik ilkeler konusunda duyarlı görünmektedirler, ancak bunu pratiğe geçirmede sorunlar yaşamaktadırlar. Genel olarak konuşursak, Kıbrıs Türk basınında çok ciddi etiksorunların yaşandığı söylenemez. Bunda, hemen hemen tüm gazetelerde yayımlanan haberlerin yaklaşık yüzde 80-90’ını üreten Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK) önemli bir payı vardır. Habercilikte Anadolu Ajansı’nın “hızlı ve tarafsız habercilik” anlayışını benimseyen TAK, bu anlayışıyla yaptığı haberlerle tüm gazeteleri memnun eder görünmektedir. Ancak hem gazetelerin hem de radyo ve televizyonların ekonomik açıdan çok zayıf kuruluşlar olması, bu yayın organlarının ciddi habercilik yapmalarını engellemekte, aynı zamanda hem siyasal hem de ekonomik baskılara maruz kalmalarına yol açmaktadır.
[1] http://www.cm.gov.nc.tr/cm/anayasa/index.htm
[2] 'Zaman (Kıbrıs Türk Basın Tarihçesi ile ilgili' Kaynak, Kültür ve Araştırma Dergisi) Lefkoşa, Mart 1977.
[3] Coman, 2004; Henningham, 1996; Herscovitz, 2004; Mwesige, 2004; Weaver, 1998; Wu, Weaver ve Johnson, 1996; Zhu vd., 1997
[4] Bu makale, 7-9 Aralık 2005 tarihinde Ankara’da düzenlenen Sosyal Bilimler Kongresi’nin “Kıbrıs Türk
Medyası ve Gazeteciler” başlıklı oturumunda sunulan bildirinin gözden geçirilmiş ve geliştirilmiş halidir. Süleyman İrvan, Doğu Akdeniz Üniversitesi
Giriş - Bölüm 1 - Bölüm 2 - Bölüm 3
Bölüm 2
10:23





